13 Ekim 2016 Perşembe





Annelere Masallar Çıktı ...





'' Anne ''
her şeyi anlayan,hisseden,bizi kucaklayan ve hayatımızdaki sorunlarla başa çıkabilmemiz için yapmamız gerekenleri bize en uygun şekilde gösteren..










Anneler..

Annelerim..
Hep onların masallarını dinlediğim .. Şimdi çocukları anlattı ben yazdım..
Annelere MASALLAR...





7 Mayıs 2016 Cumartesi

İşte o yuzden de beni en çok, kendisine HİÇ annelik edilmemiş annelerin ANNELİĞİ büyüler.



Benim annem ANNE olduğunda annesi yoktu. Kim bilir neler yaşadı o günlerde. ...Hiç bilmedik biz beş kardes,bizim çocuklarımız doğana kadar büyükanne'nin ne olduğunu. Ama o buna hiç takılmamış sanki.

Bizim bildiğimiz "Aklı fikri bizde bir annemizin olduğu. ..Ne yediler? Ne giydiler? Dersleri nasıl? Arkadaşları kim? '' Soruları ile yaşayan bir annemizin olduğu.

Hiç kimse bizler kadar kıymetli, akıllı ve becerikli değildi biz küçükken. ..Biriciktim...Hiç unutmam bir gün bana " VAR MI BİR TANE DAHA SENDEN ? " diye çok zor bir soru sorduğunu...İşte benim terapim o gün başladı :) Yaşım sanki en fazla 6.

Dokunulmazlık önemliydi anneme göre. Evlat öyle herkese bırakılmazdı. Özen şarttı. Banyo sonrası saçlar taranır. ..
Bayram alışverişleri asla atlanmaz. ..

Ben küçükken bizi çok zengin bilirdim...Annem öyle derdi.Seven ve esirgeyen  anne babası varsa  ve sağlığı yerindeyse bir çocuk daha ne isterdi ki?
Oynasın işte oyununu...
Gerçekten hatırlamam küçükken birşeyler için tutturan bir çocuk olduğumu. Gerekte pek kalmazdı benden önce iki ablam varken😊

Sonra her şeyin yeniden tanımlandığı ergenlik...Sil baştan gençlik. ..Benim anneliğim. ..

Tabii ki çok şey değişti hayatımızda. Sosyallestik.Digerlerinin de iyi,güzel ve güvenilir insanlar olduğunu öğrendim yaşlarımla. ..O küçüklüğümdeki  ayrıcalıklı olma duygusu ,sıradanlığa birakiverdi yerini zamanla.
Şimdiki dersim annemden aldığım; Her anne yavrusuna özenir, korur, çocuk büyüdükçe de geri çekilir ki ; çocuğu büyüsün ve karışsın hayata. Bir ömür bebek kalmasın çocuklar.Büyüsün .

En önemli zamanı cocuğun en küçük olduğu zaman anneme göre .Ne kadar küçük ise o kadar ilgilenmek lazım bir çocukla. .Hep en küçük torununu anlatan bir büyükanne oldu o sonuçta. ...

İşte o yüzden de beni en çok, kendisine HİÇ  annelik edilmemiş annelerin ANNELİĞİ büyüler.
Burkar bir o kadar da...Hayranım ben onlara.Saygım ve sevgim sınırsız olur onlara...Durur ve izlerim bu kıymetli ve çok özel sevgiyi.
Nasılda almadan verir o şefkati.Sanki çok doğal bir şey yapıyor gibi...Daha çok işim var benim derim.Çokkk...

Anneler günün kutlu olsun annecim....
Ve bütün annelerin...
Ve bütün büyük annelerin❤
Nesrin DOSDOĞRU

25 Ekim 2015 Pazar

Nesrin Dosdoğru Psikolojik Danışman



1997 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun oldu. Üniversite yıllarında özel eğitim alanında çalışmalara başladı. Otistik çocuklar için geliştirilmiş olan ‘pecs’ ve ‘teach’ metodlarının uygulama eğitimlerini tamamladı. Ayrıca ‘duyu bütünlemesi’ alanında da  çok sayıda eğitim ve seminer çalışmalarına katıldı. Aile içi iletişim danışmanlığı eğitimini tamamladı. Kişisel gelişimde ‘nlp’nin basamakları konusunda eğitim aldı. Çeşitli merkez ve kurumlarda danışmanlık yaparken kendi çocuğundan doğan ihtiyaç doğrultusunda kendisinin kurucusu olduğu ‘Altıntepe Rehabilitasyon Merkezini’ kurdu. Alanın içindeki çalışmalarını yaşam tarzı ve hayata bakışı ile çeşitlendirmiştir. Özel Eğitim Kurumları Derneği ve Türkiye Psikanaliz Derneği’ne üyedir.Her iki derneğinde çalışmalarına katılmaktadır.
Çalışmaları ile ilgili genel bakış açısını bize şu şekilde tanımladı:
‘Bazı durumların ifade edilmesi ve kabullenilmesi dışarıdan çok kolay gibi görünse de bunu gerçekleştirmek son derece zordur. Boyunuz,eğitiminiz,medeni durumunuz vb…..Buna rağmen bunları kabulle ilgili bazı sıkıntılarımız olursa çözümünü bulmak için danışmanlık almamız gerekmektedir. Ancak davranış bozuklukları veya öğrenme bozukluklarında aynı anda birkaç alanda uzman olmanız gerekmektedir. Çünkü çalışılması gereken birçok başlık işin içine girer,o noktada sadece çocukla yapılacak bireysel terapi bir işe yaramayacaktır. Bir yandan çocuğun davranış bozuklukları,bir yandan edinemediği akademik becerinin tamamlanması, bir yandan sosyal becerilerinin arttırılması,bir yandan da bozulmuş aile ve okul ilişkilerinin yapılandırılması gerekmektedir……
Her şeyden önce bireylere çözüm yollarını bulacak becerilerin kazandırılması gerekmektedir.
Yürümeyi öğrenmeye çalışırken düşen ve ayağını kıran bir çocuğu tekrar yürümek için ayağa kalkmaya cesaretlendirmekle, depresyondaki bir bireyi tekrara hayata katılmaya cesaretlendirmek arasındaki  farklar ve benzerlikler…..Danışmanlık……Özel eğitim….